Psikoloji bölümü pek çok kişinin yakından takip ettiği alanlardan biridir. Türkiye’de en çok tercih edilen bölümlerden biri haline gelen “Psikoloji” hakkında bilinmesi gereken tüm gerçekleri Uzman Psikolog Serkan Yükcü Yasemin.com takipçilerine özel anlattı.
Öncelikle Psikoloji bölümü nedir ve hangi tür alanlarda istihdam edilir, ardından şehirler bağlamında üniversite okumanın psikoloji bölümü özelinde avantaj ve dezavantajları konularında bilgilendirme yapmak gerektiğini düşünüyorum.
Psikoloji; hepinizin tahmin edebileceği üzere “Ruh Bilimi” olarak ifade edilmektedir. İnsanların dışa vurulan davranışlarının yorumu ve kökenleri hakkında bilgi verebilmektir. Ayrıyeten gelişim özellikleri, biyolojik durumları, yaşlanmaları, hastalıkları, hukuki durumları, politik ve siyasi eğilimleri, endüstriyel alışkanlıkları, ekonomik durumları, teknolojik uyumları, sosyal hayatları gibi yaşamış oldukları hayatın içerisindeki tüm serüvenleri psikolojinin alanını temsil etmektedir.
Hal böyleyken insanın olduğu her mecrada psikoloğun da olduğunu ya da olması gerektiğini kabul etmek gerekir !
Gerçekçi ve saha deneyimlerime göre yapacağım bilgilendirmeler, kimi gençleri üzebileceği gibi kimilerinin farkındalıklarını artırır diye tahmin ediyorum.
- Psikoloji Bölümü; Yabancı Dilde mi Okunmak Zorundadır ya da Bizler İngilizce mi Görüşme Yapacağız ?
Cevabım; okunur, okunması da gerekir. Nedeni ise; tüm literatürün İngilizce olması ve Dünya’yı görebilmeniz ve gelişmeleri anlayabilmeniz açısından yabancı dilin olmazsa olmaz olduğunu düşünüyorum. Görüşmeleriniz yabancı dilde yapacağınız dönemler de olacaktır, olmasa bile kavramların kökenini anlayabilmeniz açısından yabancı dil önemlidir.
- Bölümü Bitirince Ofis Açabiliyor muyum ?
Benim tavsiyem bitirdikten sonra ofis açmaya odaklanmanız yerine; lisans eğitiminiz esnasında odaklanacağınız alanı belirlemek ve mümkün olduğu kadar çok fazla staj yapmanızdır. Çünkü saha deneyimi, okullarda öğretilmeyen para biçilemez tecrübelerdir. Şu anki yasal mevzuata göre ise Klinik alanında Yüksek Lisans yapmanız gerekiyor ofis açabilmeniz için.
- Başka Hangi Alanlarda Çalışabiliyorum ?
Yukarıda da bahsettiğim üzere insanın olduğu tüm alanlarda aslında çalışabilmemiz gerekiyor ancak bildiğim ve tecrübe ettiğim alanları kısa ifade etmem gerekirse;
Adalet Bakanlığı; bakanlık bünyesinde cezaevlerinde ve denetimli serbestlik bürolarında istihdam edilebilirsiniz, mahkumlarla bireysel görüşme yapar, formlar düzenler, idari ve güvenlik işleyişine alanınız dahilinde katkıda bulunabilirsiniz. Ayrıca adliyelerde; aile, çocuk ya da ceza mahkemelerinde, mahkemelerin işleyişine yine alanınız dahilinde katkıda bulunarak çalışabilirsiniz.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı; illerde bulunan sosyal hizmet merkezlerinde alanınız dahilinde çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve engelliler ile çalışabilir, katkı sunabilirsiniz.
Sağlık Bakanlığı’nda hastaneler; sağlıklı yaşam merkezleri gibi birimlere bağlı olarak psikolojik destek hizmetlerinde çalışabilirsiniz.
Belediyelerin kendi bünyesinde yer alan sosyal hizmet merkezlerinde, çocuklar, gençler, kadınlar, yaşlılar ve aileler için oluşturulmuş birimlerde Psikolog olarak çalışabilirsiniz.
Kısaca, devletin tüm kademelerinde Psikolog olarak istihdamınız söz konusudur, bunlar da ihtiyaca binaen devlet tarafından açıklanan kadrolara yerleştirilmeler ile mümkün olabilmektedir.
Özel sektörde ise kısıtlı olmakla beraber, huzurevleri, bakımevleri, rehabilitasyon merkezleri, kreşler, anaokulları, özel okullar vb. alanlarda çalışabilir, alanınızın gerektirdiği beceriler ile katkıda bulunabilirsiniz.
- Lisans Eğitimim Esnasında ve Sonrasında Eğitimler ve Sertifikalar Almak Zorunda Mıyım?
Sevgili arkadaşlar; lisans eğitimi esnasında edineceğiniz deneyimler ve tecrübeler ile lisans sonrasında ne istediğinize tam olarak karar verebilmeniz kolaylaşacaktır. Her duyduğunuz ya da popüler olan alanlara yönelmek yerine, mutlu ve verimli olabileceğiniz alanda çalışabilmeniz sizi motive edecektir diye düşünüyorum.
ÖNEMLİ NOT : Şunu baştan kabul etmenizin size fayda getireceğini belirtmek isterim; alan büyüyor ve büyümeye devam edecektir. Mezun sayısı her geçen gün artan bir bölümde, seçilebilmek ve rekabet edebilmek adına tavsiyem; bakir olan, az tercih edilmiş ya da az bilinen bölümlere yönelmeniz, ileriki süreçte sizlere avantaj sağlayacaktır. Netice itibariyle pasta büyüyor olmakla birlikte rekabet ettiniz kişi sayısı da artıyor dolayısıyla ne kadar bakir alana yönelinirse o kadar rekabet sayısı azalacaktır.
TAVSİYELERİM
Psikoloji bölümünün; bireysel farkındalığı arttıran, insanın kendisini ve yaşadığı evreni tanıma yolculuğunda çok önemli bir aktör olduğunu düşünmekteyim. Zihinsel ve bilişsel gelişimi artıran, merak uyandıran, sorgulayan ve meydan okuyan bir kişilik yapısına bürüneceğinizin garantisini verebilirim.
Diğer taraftan sizi yetiştiren aileleri ve onların beklentileri üzerine kurulmuş olan kültürel kodlarımızın kimi zaman ne kadar gerçekçi kimi zaman da ne kadar gerekli olduğunu anlamınızı istiyorum. Türkiye’nin gelişmekte olan ülke statüsünde olduğunu kabul ettiğimiz zaman, sosyal bilimlerin de ne kadar kıymet gördüğünü de aslında tahmin edebiliriz. Bunu hepimizin bildiği Maslow’un değerler hiyerarşisi piramidinden de anlayabiliriz. Güvenlik, barınma ve yiyecek gibi temel gereksinimlerinin birinci basamakta yer aldığı kişilerin, entellektüel gelişimini öncelik olarak kaçıncı sıraya aldığını görebiliriz. Ülkemizde varolan ekonomik ve sosyal durumlar; evlerimizin içine kadar sirayet etmiş olup, karar verme sürecimizde de gayet etkindir. Bu etkiyi üniversite tercihlerimizden bağımsız görmek düşünülemez. Çünkü sizler üniversite ve bölüm seçerken aslında yeni bir yaşam alanı seçiyorsunuz. Sizin yetişeceğiniz ekoller, on yıllar sonraki Psikolojinin ve Psikologların yaşam standartlarını ve alana bakış açılarını oluşturacaktır. Bu nedenlerden ötürü, ailelerin ekonomik statüsü, kardeş sayısı, anne-babanın eğitim durumu ve iş durumu, yaşanılan şehir ve elbette akademik başarı, tercih yapılacak iken düşünülmesi gereken önceliklerdir.
Gerçeklerden uzaklaşmak bugün olmazsa yarın mutlaka sizlerin hayat standartlarını düşürecek, belki de yapmak istemediğiniz ancak mecbur kaldığınız tercihlere zorlayacak olup, bahsettiğim kriterleri tercih yaparken unutmamanızı öneririm.
Uzman Psikolog Serkan YÜKCÜ