Özel gereksinimli bireylerin anne-babası olmak!

Özel gereksinimli çocuğa sahip ebeveynler pek çok sosyal, ekonomik ve psikolojik zorlukla karşı karşıya kalabilmektedirler. Bu ebeveynler hem çocuklarının özel gereksinimlerinden hem de bu çocuklara karşı gelişen toplumdaki farklı bakış açılarından kaynaklı olarak yaşamlarında ilişkisel ve duygusal sorunlar yaşayabilirler. Uzman Psikolog Serkan Yükcü bu konu hakkında tüm detayları Yasemin.com takipçilerine verdi.

Yapılan araştırmalara göre, annelerin en büyük korkusu çocuklarının ölmesiymiş. Özel gereksinimli bireylerin annelerinin ise çocuklarından önce ölmekmiş…!

Anlıyor olabilmek için biraz da yaşanmışlık olması gerekiyor. Bizler meslek çalışanları olarak aileleri ne kadar anlıyoruz şeklinde konuşsak da anlamıyor, anlamaya çalışıyoruz. Empati kurabilmek; karşı tarafı anlayabilmek adına yapılmış fedakarca bir adımdır. Bu adımda özel gereksinimli bireylerin ebeveynlerinin çok da kolay olmayan dönemlerden geçtiklerini, hatta aşama aşama süreci normalleştirmeye çalıştıklarını görüyoruz.
 

Özel gereksinimli bireylerin anne-babası olmak!

Yaşanılan dönemleri; bilim insanları şu aşamalarda sıralamışlardır:

  • • SHOCK: Engelin ilk öğrenildiği andaki hissedilen duygu “ŞOK”oluyor.
  • • ANGER: Ardından önce kendisine ya da eşine ya da tabiri caizse ‘kadere’ karşı bir “KIZGINLIK-   ÖFKE” şeklinde bir dışa vurum gerçekleşiyor.

  • • REJECTİON: Şok ve öfke halinin devamı sürecinde ise “REDDETME-KABULLENEMEME”    şeklinde bir duygu durumu ortaya çıkar.

  • • ACCEPTANCE: Kızgınlık-Öfke ve Reddetme davranışlarının bir fayda getirmeyeceğini anlayan ebeveynler, süre ilerledikçe, durumu “KABULLENİŞ” sürecine geçerler.

Özel gereksinimli bireylerin anne-babası olmak!

Bu kabulleniş, aslında böyle yazıldığı gibi kolay olmayan, belki de Dünyadaki en kutsal duygu olan Anne-Babalık dışında uygulanması çok da mümkün olmayan bir eylemdir.

Ancak o yüce duygulu ebeveynler, bu bahsettiğimiz aşamalardan yavaş yavaş, derin derin, iliklerinde yaşayarak geçtikten sonra; artık vakit kaybına mahal olmadığını anlayarak; bir an evvel çocuklarını sosyal hayata entegre etmeye çalışmaktadırlar.

Zaten büyümenin gerçekleştiği 0-3 yaş aralığı, hem acının sıcaklığı hem de gelişimsel süreçte meydana gelen benzer süreçlerden dolayı, çocuklarının özel gereksinime ihtiyaç duyduklarının farkına varılamamaktadır. Asıl büyük farkındalıklar, çocuklarının yaşlarının ilerlemesi ve gereksinimlerinin artması sonucu, kendilerine olan bağımlılıklarının artış göstermesiyle meydana geliyor.

Başka ailelerin çocukları büyüdükçe, ailelerine olan bağımlılıkları azalırken; özel gereksinimli bireyler büyüdükçe ailelerine olan bağımlılıkları artmaktadır. En büyük farkındalık ise bu zamanlarda ortaya çıkmaktadır.

Aileler için engel kavramı aslında yok gibi bir şeydir. Onlar için ‘evlat’ kavramı vardır. Bedensel, zihinsel ya da ruhsal engelli olmaları onlar için sadece başkalarının koyduğu kategorik ifadelerden ibarettir.

Uzman Psikolog Serkan YÜKCÜ

 Çünkü; SEVGİ, İYİLEŞTİRİR

              MERHAMET, GÜZELLEŞTİRİR…

Güzel Yürekli, Savaşçı Ebeveynlerimizi Anlayabilmek ve farkındalığımızı azıcık da olsa artırabilmek umuduyla…

 
Sevgiyle Kalın,
Uzman Psikolog Serkan YÜKCÜ

Yorum yapın