Kayseri’de görülen bir boşanma davasında kadın, kendi ailesiyle görüşmesine eşinin izin vermediği belirtti. Yargıtay, erkeğin bu davranışının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığını beyan ederek kocayı ağır kusurlu kabul etti.
Bir kadın eşinin sözlü ve fiziksel şiddetine maruz kaldığını gerekçe göstererek Kayseri 8. Aile Mahkemesi’nde boşanma davası açtı. Dava dilekçesinde maaş kartını isteyen kocasına izin vermediği için kocasının sinirlenerek kafasını duvara vurduğu ifade edildi. Ayrıca kocanın sürekli ilgisiz, aşağılayıcı ve rencide edici davranışlar sergilediği, evin hiçbir ihtiyacını karşılamadığı ve kendi ailesiyle görüşmesine izin vermediği belirtildi. Fiziksel ve psikolojik şiddete uğradığını ve eşi tarafından aile ziyaretinin engellendiğini ifade eden kadın, boşanma ve 300 bin TL tazminat talep etti.
KOCA DAVAYA CEVAP VERDİ
Koca da karısının sürekli kendisini eleştirdiğini, lüks sayılacak taleplerde bulunduğunu ve ona kesinlikle şiddet uygulamadığını belirterek karşı dava açtı. Kocanın dava dilekçesinde “Eşim sebepsiz yere beni karakola şikâyet etmektedir. Kişilik yapısı itibariyle sinirli ve agresif olan eşim, bana hakaret etmektedir. Bu nedenle 100 bin lira tazminata hükmedilmesini istiyorum” denildi.
MAHKEME KARARINI VERDİ
Kayseri 8. Aile Mahkemesi, erkeği ağır kusurlu, kadını ise az kusurlu bularak tarafların boşanmasına karar verdi. Kararda “Eşinin ailesinin ziyarete gelmesini engelleyen erkeğin bu eylemi, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesine sebep olmuştur. Kadının evlilikten beklediği menfaatleri zedelenmiş, kişilik hakları saldırıya uğramıştır. Bu nedenle erkeğin, boşandığı karısına 50 bin lira tazminat ödemesi gerekmektedir” denildi. Ayrıca kocanın açtığı tazminat davası reddedildi.
YARGITAY ONADI
Karara itiraz eden koca, yerel mahkemenin eksik inceleme yaptığını belirterek aleyhine verilen tazminat kararına ilişkin dosyayı Yargıtay’a taşıdı. Erkeğin itirazını reddeden Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, “Kadının, boşanma sebebiyle beklenen menfaatleri zedelenmiş, kişilik hakları saldırıya uğramıştır. Bu nedenle yerel mahkemenin boşanma kararı usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle erkeğin temyiz dilekçesindeki nedenler, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.” dedi.