Çocuklarda güzellik ve makyaj merakı sosyal medyanın da etkisiyle çığırından çıktı. Uzmanlar kozmetik çılgınlığının artık üç yaşa kadar indiğini belirtti ve makyajdan kaynaklı cilt problemlerine karşı uyardı.
Medya güzellik algısına da yön veriyor. Özellikle kız çocuklarında makyaj ve standart güzellik kalıpları yaygınlık kazanmaya başladı. İHA’ya konuşan Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Tuğba Özkök Akbulut, “3’lü yaşlarda dahi kullanıldığını görmekteyiz. Polikliniklerde 10-11’li yaşlarda çocuklarda annelerinin dahi kullanmadığı yoğunlukta bakım rutini oluşturma çabası görmekteyim, destek almak amacıyla gelen aileler de olabiliyor. Çocukların toplandığı zamanlarda artık oyunlar oynanmadığını, makyaj, bakım ürünlerinin satıldığı yerlere akın akın gidip stoklar yaptıklarını, dolaplarında inanılmaz bir kozmetik ürün deposunun olduğunu görmekteyim, kesinlikle önermiyoruz” şeklinde konuştu.
Son yıllarda çocuklar artık çok küçük yaşlarda kozmetik ürünlerle tanışıyor. Uzmanlar, çocukların makyaja olan merakının artmasıyla beraber erken yaşta içeriği belirsiz ve gereksiz ürün kullanımının oluşturabileceği problemlere dikkat çekti. Doktorlar erken yaşlarda makyaj malzemesi kullanımının cilt bariyerinin zarar görmesi ve egzama, aşırı akne, erken yaşlılık gibi sorunlara yol açabileceği konusunda aileleri uyarıyor. Ayrıca bu duruma sosyal medyada sıklıkla karşılaşılan ve küçük çocukların makyaj yaptığı videoların özendirici olabildiği ifade ediliyor.
“ÇOCUKLAR BİR ARAYA GELİNCE ARTIK OYUN OYNAMIYOR”
Erken yaşta makyaj malzemesi kullanımını kesinlikle önermediğini söyleyen Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Tuğba Özkök Akbulut, “Sosyal medyanın, ünlülerin ya da fenomenlerin çocuklarının görsellerini paylaşmasının etkisiyle çok küçük yaşlarda makyaj ürünlerinin kullanıldığını görmekteyiz. Sosyal medya üzerinden özellikle 3’lü yaşlarda dahi kullanıldığını görmekteyiz. Tabi ki bu çeşitli sorunlara yol açabilir, genç erişkin hastalarda dahi günlük rutinde makyaj ürünlerinin kullanılmasını bazı cilt tiplerinde önermiyoruz. Hassas ya da akneye eğimli cilt tiplerinde komedonları, gözenekleri tıkadığı için önermiyoruz. Daha küçük yaşlardaki çocuklarda da cilt bariyerinin bozulmasına, hassaslaşmasına, cildin daha erken olgunlaşmasına, çeşitli alerjik reaksiyonların gelişmesine yol açabilir. Ailelerin bu konuda bilinçli olması ve erken önlemler alması büyük önem arz ediyor. Polikliniklerde 10-11’li yaşlarda cilt bakım rutini oluşturmuş olan, peelingler, çeşitli maskeler hatta akşam serumları, annelerinin dahi kullanmadığı yoğunlukta bir bakım rutini oluşturma çabası olduğunu görmekteyim. Hatta bunun için destek almak için gelen çeşitli aileler de olabiliyor, ‘Acaba bu konuda yanlış mı yapıyor, destek almak istiyoruz’ diye gelen aileler de mevcut. Cilt tipine uygun yıkamanın sağlanması, bir nemlendiricinin kullanılması, güneşten korunma, cilt bakım rutininde özellikle 10-12’li yaşlarda adölesan çağdaki çocuklarda, gençlerde yeterlidir. Çocukların bir arada toplandığı zamanlarda artık oyunlar oynanmadığını, cilt bakım rutinlerini birbirleriyle paylaştıklarını, maskeler yaptıklarını ya da ünlü makyaj, bakım ürünlerinin satıldığı yerlerde, akın akın gidip stoklar yaptıklarını, doğum günlerinde oralardan bir sürü şey aldıklarını ve evlerde dolaplarında inanılmaz bir kozmetik ürün deposunun olduğunu görmekteyim. Sosyal medyada ya da fenomenlerin, çeşitli görsel paylaşımlarında, internette okudukları şeylerden ziyade mutlaka bir dermatoloji uzmanına muayene olmaları gerekiyor” şeklinde konuştu.
Kimi zaman ailelerin çocuklarıyla birlikte polikliniğe geldiğini söyleyen Doç. Dr. Akbulut sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilinçli aileler ve ‘Çocuğumuz, o çok ünlü markalara gidiyor ve bir şeyler almak istiyor, internetten bazı şeyler almak istiyor. En azından bir cilt bakım rutini oluşturması konusunda sizin desteğinize onları ikna ettik’ diye getiriyorlar. Gelmeyenler, ikna edemeyen veliler de var. Dünya ürünler alıp bunlarla ne yapacaklarını bilmeyen ya da kullanıp cildinde inanılmaz sorunlar otaya çıkan çok daha küçük yaşta gençlerimiz de mevcut. Akranları da var, böyle uygulamalar da yapıyorlar, sosyal grup içerisinde olabilmek için onlar da buraya dahil oluyorlar. Ailelerin bu konuda onları anlayarak yaklaşmaları özellikle sosyal medyada paylaşılan ve önerilen ürünlerin kullanılmasının doğru olmadığını bilmeleri gerekiyor. Burada bazen ailelerle çatışmalar meydana gelebiliyor. Özellikle o yaşlarda makyaj ürünlerinin kullanılmamasını cilt bariyeri bozulduğu, hassaslaştığı için kesinlikle önermiyoruz, buna ihtiyaçları yok. 40-50’li yaşlarda 20’li,16’lı yaşlardaki cildimizin kalitesine ulaşmaya çalışırken onların ek bir bakım rutini oluşturmalarına gerek yok”.
Çocukların çok erken yaşlarda ciltlerine kozmetik ürünler uygulamasının olumsuz etkilerine dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Dr. Betül Kızılkan, bu duruma sosyal medya ya da çevre etkisinin sebep olduğunu vurguladı. Dr. Kızılhan, “Maalesef sosyal medyanın etkisiyle biz kendi yakınlarımızda da görüyoruz. Bu kadar küçük yaşta makyaj yapılması, cilt bakımı bilincinin düzgün oturmaması nedeniyle gerçekten hem çeşitli dermatolojik hastalıklara hem de güzel temizlenmemesi durumunda erken yaşlanmaya sebep olabiliyor. Ağır makyaj cilt bariyerine hasar verdiği için egzama, sivilcenin, gül hastalığının alevlenmesi gibi hastalıklara sebep olabiliyor. Biz bize gelen hastaları olabildiğince uyarmaya çalışıyoruz. Ergenliğe yeni giren kızlarımız, bunu büyüme gibi görüp çok fazla makyaj yapabiliyorlar. Kendi ailemden görüyorum, çok fazla makyaj yapıyorlar, hemen bir büyüme çabaları var. Dermatolog olarak bunun ne kadar zararlı olduğunu ona anlatamıyorum. Cilt problemleri olan kızlarımızın özellikle bir dermatoloğa götürerek cildiyle ilgili ne yapması gerektiği konusunda bilgilendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Poliklinikte genelde aileler çocuklara söz geçiremedikleri için bazen ‘Bunu kullanmasın değil mi ablası’ gibi tetikleyebiliyorlar. Biz de olabildiğince doğrusunu anlatmaya çalışıyoruz” dedi.