Kara para aklama suçlarından tutuklu bulunan Dilan Polat’ın tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına karar verilmesinin ardından savcılığın mütalaası ortaya çıktı. Buna göre Polat’a yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartı konuldu.
Dilan Polat’ın tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına karar verildi. Avukatların yaptığı itirazın ardından mahkemenin Dilan Polat’ın tutuksuz yargılanmasına karar verdiğini bildirdi.
Lüks yaşantılarıyla ve paylaşımlarıyla büyük tepki çeken sosyal medya fenomeni Dilan Polat, eşi Engin Polat, kardeşi Sıla Doğu’nun da aralarında olduğu 14 şüpheli, kara para aklama suçlamasıyla 5 Kasım Pazar Günü tutuklanmıştı.
Avukatları Dilan Polat için psikolojisinin iyi olmadığı yönünde açıklamalar yapmış, 2019 yılından beri antidepresan ilaç kullandığını belirtmişlerdi.
SAVCILIĞIN MÜTALAASI ORTAYA ÇIKTI
Dilan Polat’ın avukatı Sevinç Horoz’un tutukluluk incelemesine yaptığı itiraz, 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Mahkeme, yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol talebi Dilan Polat’ın tüm suçlardan tahliyesine karar verildi.
Tahliyenin ardından Dilan Polat ile ilgili savcılığın mütalaası ortaya çıktı.
SUÇ İSNAT EDİLMEMESİ, TEDAVİ ALTINA ALINMASI GÖRÜŞÜ VE TUTUKLU GEÇİRDİĞİ SÜRE…
Buna göre savcı,
● MASAK raporunda Dilan Polat’a suç isnat edilmemesini,
● Adli Tıp’tan gelen, yüksek güvenlikli sağlık kuruluşunda koruma ve tedavi altına alınması yönündeki görüşü
● Tutuklulukta geçirdiği süre ve mevcut delil durumunu birlikte değerlendirip tahliye olması yönünde görüş bildirdi.
İŞTE SAVCILIĞIN MÜTALAASI
İşte savcılığın Dilan Polat hakkında verdiği mütalaada geçenler,
“Esas sayılı dosyası kapsamında tutuklu bulunan şahıslar hakkında CMK’nın 108. maddesi uyarınca tutukluluk durumunun devam edip etmeyeceği konusunda mütalaa talep edilmiş olmakla; Dosya kapsamında tutuklu bulunan sanıklardan Dilan Polat ile ilgili dosya içerisinde yer alan Masak raporunda yer alan ” Dilan Polat’ın soruşturmaya konu şirketler grubuna dahil kişi / firmaların şahsi finansal işlemleri ile şirketlerin ticari faaliyetlerinin sevk ve idaresi parasal işlemlerin transfer talimatları, sahte / gerçek fatura vb. belgelerin kullanılması / düzenlenmesi, mal varlıklarının değerlendirilmesi gibi bütün ticari ve finansal işlemlerde karar merci olmadığı, sevk ve idaresinde bulunmadığı, ulaşılabilen kaynaklar, elde edilen deliller ve işleme konulan vergi tekniği raporu doğrultusunda suç unsuru olabilecek her hangi bir eyleminin tespit edilemediğinin bilinmesi gerektiği,” şeklinde tespitin bulunması, yine sanık hakkında hazırlanan 20/05/2024 tarihli Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda “sanığın TCK’nın 57. Maddesinde belirtilen yüksek güvenlikli sağlık kuruluşunda koruma ve tedavi altına alınmasının uygun olacağı, koruma ve tedavi altına alınması sonrası ilgili sağlık kuruluşunca hastalığının klinik remisyona (iyilik hali) girdiğine karar verilerek taburcu edilmesi sonrasında önerilen tedavisi ve poliklinik kontrollerinin sağlanarak ceza evi şartlarında infazına devam edilebileceği” yönünde tespitin olması, sanığın tutukluluktaki geçirdiği süre, hakkında toplanan delillerin mevcut durumu birlikte değerlendirildiğinde sanık hakkında CMK’nın 109. Maddesinde yer alan adli kontrol tedbirlerinden bir veya bir kaçının uygulanmasına karar verilmek suretiyle başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse TAHLİYESİNE karar verilmesi, Dosyada tutuklu bulunan diğer sanıklar yönünden ise, üzerilerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, yasadaki cezalarının üst sınırı, mevcut delil durumu, henüz savunmalarının da alınmamış olması ve tüm dosya kapsamına göre bu aşamada TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINA karar verilmesi, Kamu adına talep ve mütalaa olunur.”