Konya’da 1200’lü yıllarda Raziye Hatun Hanı’na gelen misafirlere ikram edilen etliekmek 800 yıldır yöresel lezzet olarak tüketilmeye devam ediyor. Çığr açan etliekmek lezzetini ise ustası yorumladı.
Geçmişi eskilere dayanan mutfak kültürü ile oldukça geniş bir tada sahip olan Türk mutfağı Selçuklu dönemine kadar uzanıyor. Özellikle yöresel lezzetleriyle ön plana çıkan tatlarda ise Konya mutfağına ait etliekmek 800 yıldır hayatımızda olmasıyla dikkat çekiyor. Aynı zamanda 1200’lü yıllarda Kadınhanı ilçesinde bulunan Raziye Hatun Hanı’na gelen misafirlere ikram edilen etliekmeğin ‘coğrafi işaret tescili’ de bulunuyor.
“ESKİDEN SAAT 14.00’DAN SONRA ETLİEKMEK HER YERDE YOK SATILIRDI”
Etliekmek hakkında bilgi veren 50 yıllık etliekmek ustası Mustafa Ortaabacı, “Ekmeğin tarihçesi 1200’lü yıllara dayanıyor. Kadınhanı ilçesinde bir handa misafirlere ikram edilen bu lezzet oradan Konya merkeze geliyor. Babalarımızdan, 1950’li yıllardan bu yana bu etliekmeğin içinde olduğum için 1975’ten beri de bu lezzet ile kendim uğraşıyorum. Babamdan ve dedemden duyduğum, eskiden mayalı 220 gram hamurdan, 20 santim eninde, 60 santim boyunda olup, içinde 100 gram et, 50 gram sebze yani domates, soğan ve biber olarak yani mayalı yapılırdı.
Ama tabii günümüzde her binanın altına müteahhitler birer de fırın yapınca bizim öğrendiğimiz şekil azaldı. Eskiden saat 14.00’dan sonra etliekmek her yerde yok satılırdı. 1980’lerden sonra bu akşam servisine de döndü ve mahalle aralarında her mahallede fırın olmaya başladı. 1990’lı yılların ortalarında da etliekmek metrelik ince uzun ve mayalı olarak çıkartmaya başladılar. Tabii eski Konya kültürü kenara kaldı. Eskiler şimdi geldi mi eski usul olsun diyor ama yeni nesil de bizimki gevrek olsun diyor. Sonra ucundan başlarken ortaya geldi mi kuruyor, tahta gibi oluyor” diye konuştu.
“OLMAZSA OLMAZI; SOĞAN, YEŞİL KAPYA BİBER, DOMATES.”
Etliekmeğin hazırlanışı hakkında bilgi veren Ortaabacı, “Sabah açarız dükkanımızı, biz eskiden havaya bakar, hava şartlarına göre hafif ılık su, soğuk su ile hafif mayayla tuzla hamurumuzu yoğururuz. Sonra bezemizi alır saat 10 buçuk gibi servisimiz başlar. Kendileri getiren müşterilerimizin etliekmeklerini de yapıyoruz, kendimiz salonda da müşterilerimize hizmet ediyoruz. Meşe odunu yakıyoruz, kalorisi biraz daha yüksek olduğu için lezzeti güzel oluyor. Etliekmeğin olmazsa olmazı ise soğan, yeşil kapya biber, domates. Ölçüsü de mesela 1 kilo et, 300 gram soğan, 700 gram domates, 300 gram biber” dedi.
“HAMURLAR KALIN OLURSA ET DE BİRAZ FAZLA PİŞER”
Etliekmeği eski usul beğendiğini belirten Kenan Kara, “Eski tip daha iyiydi çok uzatıyorlar. Biz eskisi gibi istiyoruz, genelde ben öyle yaptırırım. İnce olunca üzerinde et biraz da az pişer. O yüzden hamurlar kalın olursa et de biraz fazla pişer. O yüzden eski tipi daha çok tercih ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“ŞİMDİ CİPS YER GİBİ ETLİEKMEK YİYOR MİLLET”
Etliekmeği severek yediğini anlatan Muzaffer Usta ise, “Konya’nın etliekmeği mayalı hamurdan olur, eskiden fazla uzatmazlardı. 1987 yılında Kapı Camiinin orada kalfalık, ustalık zamanlarımızda her zaman etliekmek yerdik ama şimdiki gibi uzatma olmazdı. Gerçek etliekmek yaklaşık 1 metre boyunda 20 santim eninde olurdu. Öyle şimdiki gibi kıtır kıtır ne yediğini bilmez olmazdı. Şimdi cips yer gibi etliekmek yiyor millet. Etliekmek dediğin şöyle biraz doyurucu olacak. Bazıları 2 tane yiyor. Etliekmek yedin mi 1 tane veya 1 buçuk yiyeceksin karnın doyacak, şimdikinden bir şey anlamıyorum” açıklamasında bulundu.